2050 Yılında Türkiye’nin Ulaşım Politikaları: Ulaşımı Geleceğe Hazırlanmak
Dünya nüfusunun yarısından fazlası 2050 yılında şehirlerde yaşayacak. Türkiye de genel trende uygun olarak gelişiyor; şehirlerimiz ve şehir nüfusu artıyor. Bu gelişmenin doğrudan etkilediği bir alan var: Ulaşım.
Peki ulaşım politikamız nasıl olmalı ve hangi adımları atmalıyız?
- Ulaşım politikalarının önemi: Ulaşım politikaları yalnız ekonomik ve sosyal varlığımızı değil, afet dönemlerinde ulusal direncimizi ve can güvenliğini de etkiliyor. Dolayısıyla ulaşım stratejimiz bütüncül, akılcı, bilimsel bir bakış açısıyla belirlenmeli.
- Temel sorunlar: Türkiye son 20 yılda ulaşım altyapılarını ağırlıklı olarak dış finansman ve kamu özel girişimleriyle gerçekleştiriyor. KÖİ projelerinin finansman ve gideri şeffaf değil ve birçok projede kamu hazinesinden çıkan kaynak, maliyeti aşmış durumda. Ulaşım politikalarının özelleştirilmesi, kamu bakış açısı ve planlamasının ikinci plana atılması, ulaşım politikalarının genelde kamudan özel sektöre bir sermaye transferi yöntemi olarak kullanılması da bütüncül ulaşım stratejisi kurmaya engel oluyor.
- Öneriler:
- Türkiye limanları ve demiryollarıyla entegre bir taşımacılık ve lojistik altyapı yatırımlarına öncelik vermelidir.
- Şehirlerarası ulaşımda demiryollarının payı artmalıdır.
- Çevreci ve ileri teknoloji üreten bir ulusal ulaşım altyapıları endüstrisi kurularak mal, hizmet ve teknoloji ihracatı yapar bir iktisadi güce hızla kavuşmalıdır.
- Yerel yönetimlerin sürdürülebilir hareketlilik yatırımları desteklenmelidir.
- Kentiçi ulaşımla ilgili bir merkezi ulaşım otoritesi kurulmalı, başta raylı sistemler olmak üzere toplu ulaşım altyapılarının projelendirilmesi ve inşaası için iktisadi girişimler kurulmalıdır.
- Ulaşım hizmetleri içinde paylaşımlı, aktif ve müşterek seyahat türlerinin artması desteklenmelidir.
- Afetlere dirençli ulaşım altyapılar için kapsamlı ve istikrarlı kamu finansman
- Categories:
- Blog